1.Giriş
Kamçı Etkisi bir tedarik zincirinde son tüketiciden üreticilere doğru gidildiğinde talebin varyansının giderek artması durumudur. Son zamanlarda tedarik zinciri yöneticileri nihai tüketici talebinde büyük dalgalanmalar gözlemlememelerine rağmen, tüm tedarik zinciri boyunca sipariş miktarlarında ve stok seviyelerinde büyük dalgalanmalar gözlemlemişlerdir. Son tüketiciye olan satışlar günden günden çok fazla değişmese de perakendecinin toptancıya, toptancının dağıtıcıya, dağıtıcının üreticiye geçtiği siparişlerin miktarı ve siparişler arası geçen süre üreticiye doğru gidildikçe artmaktadır. Bunun sonucu olarak tedarik zinciri öğelerinin talepleri karşılamak için tuttukları stok miktarı zaman içinde büyük dalgalanmalar oluşmaktadır.
Kamçı etkisinin ana nedenleri kısaca sipariş ile teslimat arasında geçen sürenin uzunluğu, tahmin hataları, bilgi paylaşımındaki problemler, uzun temin süreleri, yığın siparişler, fiyat değişiklikleri, promosyonlar ve ürün karması değişiklikleri olarak özetlenebilir.
Tedarik Zinciri Konseyi’ne göre, tedarik zinciri kavramı son ürünün üretilmesi ve dağıtımı (tedarikçinin tedarikçisinden müşterinin müşterisine kadar) ile ilgili bütün çabaları kapsar. (The Supply Chain Council, 2001). Ancak tedarik zinciri içindeki birimlerin kendi stok politikalarını uygulamaları ve geriye bilgi akışını sadece sipariş bilgisi olarak görmeleri sonucunda hem daha fazla stok yüküne hem de daha büyük maliyetlere katlandıkları bir gerçektir.
2.Kamçı etkisinin nedenleri ve önemi.
Kamçı etkisinin ana nedeni önümüzde ki dönemde müşteri siparişlerini karşılamak için aslında ne kadar üretim yapmamız ya da ne kadar stok tutmamız gerektiğini bilmememizdir. O zaman başlıca neden olarak sipariş temin sürelerinin değişkenliği ve uzun dönemli tahminlerde oluşan sapmalarını gösterebiliriz. Kısaca örnek vermek gerekirse birey olarak bir saat sonra nerede olacağımızı kesine yakın tahmin edebiliyor iken yarın aynı saat de hatta bir hafta sonra bu saat de nerede olacağımızı tahmin etmek oldukça güçleşir. Talebin yapısından kaynaklanan değişimler yanında birde beklenmeyen ya da planlanmamış değişimler kamçı etkisine neden olmaktadır; fiyat politikası değişimleri, promosyonlar, erken indirim kararları, birbirinin satışını etkileyecek ürünlerin aynı anda piyasaya sunulması gibi nedenler talepte ani değişikliklere neden olmaktadır.
Yönetici psikolojisinin de kamçı etkisi üzerinde önemli bir etkisi olduğunu düşünülmektedir, talep değişikliklerini zamanında karşılayamayan yöneticiler bu durumla bir daha karşılaşmamak için gereğinden fazla güvenlik stoğu tutmaya ya da tahminin üzerinde tedarik etme yoluna gitmektedirler, bu şekilde fark etmeden kamçı etkisinin bir kaynağı durumuna gelmektedirler.
Kamçı etkisini yaratan bir diğer faktörde tedarik zincirinde bir öğeden diğer bir öğeye geçildiğinde meydana gelen bilgi sapması ve kaybolmasıdır. Talepte meydana gelen anlık ama geçici dalgalanmalara bir an önce tepki verme isteği ve talep tahminlerini sık sık güncellemek tedarik zincirinde ek dalgalanmalara sebep olmaktadır.
Özetlemek gerekirse tedarik ve sipariş sürelerinin değişkenliğinin, yönetici psikolojisinin, talep tahminlerin güncellenmesinin, siparişlerin birleştirilmesinin, fiyat değişikliklerinin ve kısıtlı arzı paylaştırmada kullanılan yöntemlerin bu etkiye sebep olduğunu görülmektedir. Talepte meydana gelen değişim sonucu stoklarda da birtakım dalgalanmaların meydana geldiği Machuca vd. (2004) tarafından yapılan çalışmada ortaya koyulmuştur. Şekil 1’de görüldüğü gibi perakendecinin verdiği sipariş, tedarik düğümleri arasında ilerlerken çarpıtılarak artırılmıştır.
Bu durumda zincirin her aşamasında fazla stoklar oluşmaktadır. Bu fazla stokların karşılanması için gereken üretimi yaparken harcanan kaynaklar kamçı etkisinin en önemli sonucudur. Bu sipariş dalgalanmaları tedarik zinciri maliyetlerinin ana sebeplerinden birisini oluşturmaktadır. Dalgalanmalardan korunmak için daha fazla stok tutmanın, dalgalanmalara cevap vermek için daha çok kapasite bulundurmanın, fazla mesai veya taşeron kullanmanın, bunlara rağmen müşteri taleplerine zamanında cevap verememenin maliyetleri göz önüne alındığında kamçı etkisinin önemi kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. (Tan.B,2005)
3.Kamçı etkisini önlemek ve kontrol etmek.
Kamçı etkisine neden olan durumların anlaşılması, tedarik zinciri yöneticilerinin bu etkiyi kontrol altına almak ve azaltmak için stratejiler geliştirmesini kolaylaştırır. Tedarik Zinciri yapısına uygun bir talep tahmini metodunun uygulanması, teslim sürelerinin kısaltılması, siparişleri stok maliyetleri göz önüne alınarak düzenlenmesi ve fiyat etkisinin öngörülebilir şekilde ayarlanması başlıca kontrol yöntemleridir. Kamçı etkisini kontrol altına almak amacıyla yöneticilerin aşağıdaki maddeleri dikkate alarak bir strateji oluşturması zincir içindeki kamçı etkisini kontrol altına almamıza olanak sağlayacaktır. Temel olarak kamçı etkisini kontrol yöntemleri;
▫ Talep Tahmini
▫ Sipariş Birleştirmeden Kaçınma
▫ Fiyat Yönetimi
▫ Bilgi Paylaşımı'dır.
3.1.Talep Tahmini
Kamçı etkisini kontrol altına almak adına yönetilmesi gereken en önemli süreç talep tahminidir. Talep tahmini ile önümüzdeki dönemlerde talebin nasıl değişebileceğini geçmiş veriler, tecrübeler ve ekonomik şartları dikkate alarak tahmin etmeye çalışırız.
Tedarik zincirinde tüm öğeler birbirlerine bağlı olarak çeşitli talep tahminleri yapmaktadırlar. Her bir öğe kendinden sonraki öğenin talebini tahmin etmeye ve buna göre bir stok ve sipariş politikası izleme yoluna gitmektedir. Zincirde tahminlerin sürekli düzeltilerek ilerlemesi kamçı etkisini ortaya çıkaracağından doğrudan son öğeden yani müşteriden talep alma yöntemi kullanılmalıdır. Bu sayede nihai müşteri talebine ilişkin veriler tedarik zincirinin bütün öğeleri arasında paylaşılacağından, öğeler talep tahminleri zincirin gerçek ihtiyacına göre yani son tüketici siparişine bağlı olarak yapacaklardır.
Tedarik zinciri içinde öğelerin kendilerinden sonraki öğeler için talep ve stok bilgilerine ulaşarak, sonraki öğeler için gerekli tahminleri güncellemeleri ve buna göre ihtiyaç olan tedarik sürecini planlama durumu Satıcı İdareli Stok Yönetimi (Vendor Managed Inventory /VMI) ya da Sürekli İkmal Programı (Continuous Replenishment Program /CRP) olarak bilinir. (Lee vd., 1997).
Sonuç olarak her firma üretim ve kapasite planı, envanter yönetimi ve malzeme ihtiyaç planlaması yapmak için kantitatif tahmin yöntemleri kullanır. Burada önemli olan zincir için en uygun yöntemin seçilmesidir.
Kantitatif tahmin yöntemleri kısaca aşağıdaki gibidir.
3.1.1 Zaman Serileri
Zaman Serileri ile ilgili tahmin metotların da gelecek dönemi tahmin etmek için geçmiş verilerden faydalanırız, burada dikkat edilmesi gereken gerçekten doğru tahmin metodunu seçmektir. Doğru tahmin metodunu bulmak için farklı tahmin yöntemleri denenerek, bilinen son dönemi ondan önceki veriler ile en iyi tahmin eden metot aranır. Ancak zaman serileri kullanımında en önemli konu analiz öncesi yapılması gereken gün sayısı ve fiyat değişikliğine göre ayarlamalar ile mevsimsel ve konjonktür ayarlamalardır.
3.1.2 Nedensel Modeller
Nedensel Modelleri eğer değişkenler başka bir değişkene yüksek düzeyde bağımlı ise kullanmamız gerekir. Örneğin gelecek ay satış tahmininiz gayrisafi yurtiçi hâsılaya, hava durumuna ve ithalat oranlarına bağlı olabilir. Özellikle perakende sektöründe hava durumu ve tatil dönemleri ile satışlar arasında dikkate değer bir korelasyon mevcuttur. Eğer tedarik zinciri bu şekilde başka değişkenlere bu derecede bağlı ise tahminlerin diğer değişkenler göz önüne alınarak güncellenmesi gerekmektedir.
3.2.Sipariş Birleştirmeden Kaçınma
Stokların getireceği maliyetler nedeniyle işletmeler stok bulundurmak istemezler. Ancak işletmeler stok maliyetlerini önemsemeyip sipariş maliyetlerini göz önünde bulundurduklarında, sipariş verilmeden önce siparişler bir araya getirilmekte ve ekonomik sipariş miktarına gelindiğinde sipariş verilmektedir. Yani sık sık sipariş vermek yerine haftada, iki haftada bir ya da genellikle ayda bir sipariş verilerek daha az sayıda sipariş vererek sipariş maliyetleri azaltılmaktadır. Özellikle MRP kullanan işletmeler periyodik olarak her ay sipariş verdiğinde, tedarikçi ardı ardına gelen kararsız siparişlerle karşı karşıya kalır, ayın bir döneminde siparişler yığılmışken sonraki dönemler boş kalabilir. Eğer tedarikçilerin çalıştığı işletmelerin çoğu bu yöntemi kullanıyorsa siparişler çakışabilir. Örneğin, bir ay siparişlerde bir durgunluk yaşanırsa diğer aylarda keskin dalgalanmalar oluşabilir.(Lee vd., 1997) Bu durum tedarikçi için talepteki dalgalanmayı, satın alan için stok maliyetini arttırır.
Özellikle yavaş hareket eden ürünlerde işletmeler mümkün olduğunca dönemsel siparişler geçme eğilimindedirler çünkü stoklar yeniden ürün temin etmeyi gerektirecek kadar azalmamış olacaktır. İşletme içinde bir ürünün talebi tedarik edilen miktardan fazla olduğunda genellikle üreticiler ellerindeki ürünü müşterilerine orantılı olarak dağıtırlar. Örneğin, tedarik edilen sipariş edilenin yüzde ellisiyse tüm müşteriler sipariş ettiklerinin yüzde ellisini alırlar. Siparişi zamanında karşılanmayan müşteri diğer siparişte vereceği sipariş miktarını abartır. Tedarikçi istenilen miktarda siparişi karşılamaya başladığında ise aşırı stoklar ve siparişlerin iptal edilmesi gibi olumsuzluklar ortaya çıkar, Ayrıca siparişe bağlı talep tahmini ile yapılan üretim ve buna bağlı uygunsuz dağıtım stratejilerinin sonucu yığın siparişlerin oluşması kamçı etkisinin oluşumunu hızlandırır.
3.3.Fiyat Yönetimi
Fiyat dalgalanmalarının kamçı üzerindeki etkisi tedarik zinciri içerisindeki üreticilerin ya da dağıtıcıların talebin yönünü değiştirecek şekilde fiyat ayarlamaları yapmaları sonucu ortaya çıkar. Fiyat değişikliği ile talebin tahmin dışına sapması sonucu tedarik zinciri içinde ki diğer öğeler fazla stok tutma ya da stoksuz kalma durumu ile karşı karşıya gelir. Bu fiyat dalgalanmaları indirim, mal fazlası vermek, indirim kuponları, peşin iskontoları vb. şeklinde olabilir. Bunların dışında üreticilerin dağıtıcı ve perakendecilere yaptığı ödeme vadesi değişiklikleri, özel fiyat anlaşmaları endirekt fiyat etkisi olarak sistem üzerinde benzer bir etki gösterir.
Fiyat avantajından yararlanmak isteyen dağıtıcı ve perakendeciler aslında ihtiyaçları olmayan ürünleri daha sonra satmak üzere stoklamaktadırlar (forward buy). Bu sayede sadece sistem içinde stok el değiştirmiş olmakta, sonuçta stok sistem dışına çıkmadığından tüketici her şekilde bu stoğun maliyetine katlanmaktadır.
Üretici talep tahmini yaparken müşterinin satın alma modelini göz önünde bulundurur. Ancak yaşanan bu durum tüketicinin satın alma modelini sağlıklı olarak yansıtmadığından üretimi etkiler. Yani satın alma miktarındaki değişim, tüketim miktarındaki değişimi yansıtmadığında kamçı etkisi ortaya çıkar(Lee vd., 1997). Burada dikkat edilmesi gereken fiyat etkilerini hesaba katarak doğru tahminlerde bulunmak, indirim dönemlerine doğru kapasiteler ve stoklar ile girmek, stok maliyetine katlanmak ile indirimden kaynaklanacak brüt kar kaybına katlanmak arasındaki dengenin doğru kurulmasıdır.
Fiyat yönetimi yolu ile kamçı etkisini azaltmanın en etkili yolu perakendeci fiyat indirimlerinin sıklığını ve indirim düzeyini mümkün olduğunda azaltarak talep üzerindeki fiyat dalgalanmalarını engellemektir. Ben burada fiyat yönetimini sadece kamçı etkisinin önüne geçmek için gerekli yönüyle ele almak durumundayım oysa fiyat yönetimi oldukça önemli bir iş stratejisidir, çok daha yukarı düzeyde karar verilmesi gereken bir durumdur. Ancak kamçı etkisinin önüne geçilmesi ve dolayısıyla tedarik zinciri maliyetlerinin azaltılması yönü ile bakılınca fiyat yönetimi için en uygun modellerin “her gün aynı fiyat” ile “değer fiyatlaması” uygulamalarıdır. Ayrıca tedarik zinciri içindeki öğelerin “faaliyet bazlı maliyetlendirme” (ABC – Activity Based Costing) kullanarak fiyat etkisi ile yapılan satın almaların maliyetlerini gözlemlemeleri ve oluşan ilave maliyetleri görülebilmeleri önemlidir.
3.4 Bilgi Paylaşımı
Kamçı etkisini doğru talep tahminleri yaparak, fiyat dalgalanmalarını kontrol altına alarak ya da sipariş yönetimi yaparak azaltmayı denediğinizde, aslında bu uygulamaların tamamında gerekli verinin zincirin bir sonraki öğesinden geldiği görülecektir. Ancak bu yöntemlerin etkili olabilmesi ve kamçı etkisini azaltması için önemli olan "tek ve doğru bir veri kaynağının kullanılması" gerekliliğidir. Bu da ancak doğru verinin tüm öğeler tarafından paylaşılması yoluyla olacaktır. Bu bilgi paylaşımının yanında sistem dinamiklerinin zincir öğeleri tarafından tam olarak anlaşılması büyük önem taşımaktadır. Zincir içersinde bilgi paylaşımının araçları olarak POS (point-of-sale) verisinin tüm öğeler ile paylaşılması, elektronik veri değişimi (EDI – Electronic Data Interchange), internet tabanlı sipariş işleme, satış, stok ve kapasite bilgilerinin zincir öğeleri arasında paylaşımı olacaktır.
4.Sonuç ve Öneriler
Rekabetin şirketler arasında değil, tedarik zincirleri arasında olduğunu göz önüne alırsak aynı tedarik zincirinde yer alan öğelerin, müşterileri ve tedarikçileri ile işbirliği yapması gerekliliği bir kez daha ortaya çıkar. Tedarik zincirlerinde de sistemin yapısını göz önüne almadan, her şirketin kendi başına atacağı adımlar tedarik zincirinin bütününü iyileştirmeye yetmeyecektir. Tedarik zinciri içerisinde herhangi bir öğenin belirlenen strateji yüzünden yükleneceği ilave maliyetler aslında fark edilmeden bütün zincir içinde paylaşılmaktadır. Burada tedarik zincirini oluşturan şirketlerin bir stratejik plan çevresinde zincirin ortak menfaatleri için gerekli ileriye ve geriye bilgi alışverişini sağlamaları kamçı etkisinin önüne geçebilmek için çok önemlidir.
Tedarik zincirinde bir aşamadan diğer bir aşamaya geçildiğinde meydana gelen bilgi bozulması ve kaybolması tedarik zincirinin performansını önemli ölçüde etkilemektedir. Bunun yanında tedarik zinciri içinde son müşteriden, üreticiye ve onun tedarikçilerine kadar sipariş, talep, kapasite ve diğer bilgilerin paylaşılması, müşteri stoğunun tedarikçi tarafından yönetilmesi ve tedarik zinciri stok yönetiminin merkezileştirilmesi, tedarik ve sipariş sürelerinin kısaltılması da tedarik zincirinde stok maliyetlerinin hızla düşürülmesinde ve kamçı etkisinin önlenmesinde büyük rol oynayacaktır.
Tedarik zinciri yönetiminde merkezi talep bilgisi kadar önemli olan bir başka olgu da envanter yönetimidir. Doğru ve tedarik zincirinin dinamiklerine en uygun envanter politikası seçilerek müşteri memnuniyetinde artış, stok ve maliyetlerde azalma sağlanabilir. Burada seçilen envanter politikasının tedarik zincirinin stratejik planına uygun olması son derece önemlidir.
Kamçı etkisinin sebeplerini anlamadan ve bunu engellemek için gerekli sistem değişikliklerini yapmadan, perakendecilerin, toptancıların, dağıtıcıların, üretim merkezlerinin ve onun tedarikçilerinin birbirlerinden bağımsız olarak, en iyi yöneticilerle, en gelişmiş sistemlerle sadece kendi müşterilerinden gelen talebi karşılayacak kararları vermeleri kamçı etkisini ortadan kaldırmaz sadece artırır.
6. Kaynaklar
Dahel E, Supply Chain Management Ders Notları
Deldoost, S.M. (2008) Quantitative Analysis of the Bullwhip Effect in Supply Chain, Master Thesis, Borås Sweden 2008
Lee, Hau L.,Whang S. and Padmanabhan,V. (1997) The Bullwhip Effect in Supply Chains, Sloan Management Review/Spring
Machuca, J. A. D., Barajas, R. P. (2004) The impact of electronic data interchange on reducing bullwhip effect and supply chain inventorycosts, Transportation Research Part E 40, 209-228.
Paksoy,T. ve Keskin,E. (2006), Tedarik Zincirinde Bilgi Çarpıtmanın Etkisi : Kırbaç Etkisi, Selçuk Üniversitesi, Konya, Türkiye
Silver, E.A., Pyke, D.F. and Peterson, R.S., (2000) Inventory Management and Production Planning and Scheduling, Irwin McGraw-Hill, Boston, USA
Simchi-Levi,D ve Kaminsky P. (2000) Designing and Managing The Supply Chain. McGraw-Hill.Singapur
Tan,B. (2005) İşletme Stratejisi, Capital,Mayıs
Taylor, D (2004) Supply Chains: A Manager’s Guide, Addison-Wesley
Yörür, P ve Yörür, B (2004) Tedarik Zincirinde Kamçı etkisi ve Bir Simülasyon, Yöneylem Araştırması / Endüstri Mühendisliği - XXIV Ulusal Kongresi, Adana, Türkiye